(VAN)- DEM Parti Van İl Başkanı Gülşen Kurt, Kobani davasına ilişkin, “AYM ve AİHM kararları ortada iken bu hukuksuzluk 8 yıldır sürüyor. Hukuki delillerle ispatlanamayan iddialar hukuk dışı delillerle ispatlanmaya çalışılmıştır. Arkadaşlarımız 8 yıldır hukuk dışı bir şekilde tutukludur. Bu dava her yönüyle hukuk dışı siyasi bir davadır” dedi.
DEM Parti Van İl Başkanlığı, bugün karar duruşması görülen Kobani davasıyla ilgili basın açıklaması yaptı. İl Başkanı Gülşen Kurt, şunları söyledi:
“2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerin iştirakiyle inançlara, toplumlara ve halklara düşman bir örgüt olan IŞİD örgütünü açığa çıkarmıştır. Bu örgüt hiçbir ayrım gözetmeksizin her yaşta insanlara, kadınlara, çocuklara, sağlık görevlilerine işkence, eziyet ve ölüm getiren bir eğilimle Ortadoğu’ya karanlık taşımak istemiştir. Bu örgütün hangi ülkeler ve iktidarlarca kimlere karşı desteklendiği sır olarak kalmamış gerçekler gün gibi açığa çıkmıştır. Suriye rejimini devirmek için herkesle işbirliği yapanlar elleriyle bir canavarı açığa çıkarmıştır. Başta Kürt halkı olmak üzere bölgede yaşayan Müslümanlara, Ezidilere, Ermenilere, Türkmenlere, Araplara ve diğer tüm halklara saldıran bu vahşet Ortadoğu’da şiddet ve terörün nasıl finanse edildiğini ve gerçek anlamda ne olduğunu tüm dünya halklarına göstermiştir. Tüm bu vahşetle, Kobani’yi de işgal ve talan etmek isteyen bu zihniyete karşı başta Kürt halkı olmak üzere bölge ve dünya halkları teyakkuza kalkmış, büyük bedel vererek bu işgal ve karanlık operasyonu engellemiştir. Bugün buradan bir kere daha IŞİD karşısında bedeni ve emeği ile direnen, yaşamını yitiren tüm canlarımızı bir kere daha saygı ve minnetle anıyoruz.
“BİRÇOK HUKUK DIŞI DURUM YAŞANDI”
IŞİD’in Kobani işgal girişimi devam ederken 6-8 Ekim 2014 tarihinde ülke genelinde bu işgal girişimine karşı halkımız demokratik tepkisini göstermek ve dünyaya, bu ülkenin iktidarına sesini duyurmak istemiştir. Tüm bu yaşananlar ortada iken Mayıs 2016’da sadece Kürt milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmak üzere Anayasa’ya aykırı da olsa anayasa değişikliğine ‘evet’ denilmiştir. Kürt siyasetinin demokratik çizgisini ve halkımızın seçilmiş iradesini temsil eden 12 milletvekilimiz 4 Kasım 2016’da, OHAL koşullarında, evleri basılarak hukuksuzca tutuklanmıştır. AYM ve AİHM kararları ortada iken bu hukuksuzluk 8 yıldır sürüyor. Bu süreçte hukuksuz yargılamalar, mahkeme savcı ve hakimlerinin değişmesi, ilgisiz kişilerin müdafi olması, şiddet ve cinayet faillerinin yargılanmaması ve hatta ifadeye bile çağrılmaması, delillerin hukuki olarak incelenmemesi, mahkemelere siyasi müdahalelerin yapılması gibi birçok hukuk dışı durum yaşanmıştır. Hukuki delillerle ispatlanamayan iddialar hukuk dışı delillerle ispatlanmaya çalışılmıştır. Arkadaşlarımız 8 yıldır hukuk dışı bir şekilde tutukludur. Bu dava her yönüyle hukuk dışı siyasi bir davadır.
“EVRENSEL HUKUK İLKELERİNE UYMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Milletvekillerimiz, parti üyelerimiz toplumsal barış çağrısı yapmıştır. Bugün de biz bu çağrıyı yineliyoruz. Kürt meselesinde onurlu bir barışın sağlanması, Türkiye’de ve Ortadoğu’da Kürt meselesinin çözümü evrensel hukuk ilkeleri ile demokratik bir müzakere ile ve çözümün muhataplarına saygı ile mümkündür. Kobani davasında haksız hukuksuz kararların çıkması çözümsüzlükte ısrar etmek olacaktır. Türkiye halkları, geçen yüzyılı bu çözümsüzlükle kaybetmiştir. Sonuç olarak Kobani kumpas davası Türkiye hukuk tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Hukuka deli gömleği olarak giydirilmek istenen bu yaklaşım derhal son bulmalıdır. Bugün karar vermesi beklenen Kobani mahkemesini hukuka ve evrensel hukuk ilkelerine uymaya davet ediyoruz. Tüm arkadaşlarımız demokratik siyasal bir mücadelenin içinde yaşamlarını geçirmişlerdir. Hepsi birer barış emekçisidir. Tümü gecikmeksizin serbest bırakılmalıdır. Aksi yönde bir karar barışa ve demokrasiye saldırı niteliğinde olacaktır. Hukuk dışı bir hüküm halkımızın iradesine yönelik bir darbe niteliğinde görülecektir. Tüm halkımızın, yapılarımızın, demokratik kitle örgütlerinin, aydınların bu hukuksuzluğa dur demesi için herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz.”