Almanya’daki Ilmenau Teknoloji Üniversitesi’nden çalışmanın yazarı Rene Machts, “Eğer dışarıdaysanız ve sığınacak bir yer yoksa, ıslak deri kuru deriden daha iyidir çünkü su filmi ‘koruyucu bir kaplama’ gibidir. ‘Korunaklı’ bir yer bulmak ve kendinizi olabildiğince küçültmek daha güvenlidir” dedi.
Scientific Reports dergisinde yazan Machts ve meslektaşları, teorik çalışmaların daha önce ıslak cildin yıldırım çarpması durumunda insan vücudu üzerinden geçen akımın boyutunu azaltabileceğini öne sürdüğünü kaydetti.
Buna ek olarak, araştırmalar ıslak derili hayvanların yıldırıma maruz kaldıklarında hayatta kalma oranlarının daha yüksek olduğunu gösterdi.
Ancak, genellikle gök gürültülü fırtınalara eşlik eden yağmurda meydana gelebileceği gibi insan kafasındaki suyun yıldırım çarpmasının etkisini nasıl etkileyebileceği belirsizliğini koruyordu.
Konuyu araştırmak için ekip, beyin, kafatası ve kafa derisinin iletken özelliklerini yansıtmak için farklı seviyelerde sodyum klorür, karbon siyahı veya grafit içeren agar benzeri bir maddenin üç katmanından oluşan iki insan kafası modeli inşa etti.
Daha sonra elektrotları farklı katmanlara ve modellerin üzerine yerleştirildiği platforma bağladılar. Modellerden biri kuru bırakılırken, diğerine yağmur suyunu temsil eden bir çözelti püskürtüldü. Her model daha sonra bir odaya kondu ve doğrudan yıldırım çarpmasının 10 simülasyonuna maruz bırakıldı.
Sonuçlar, her iki model kafası için de her yıldırım çarpmasıyla birlikte “kafa derisi” boyunca bir akım geçtiğini ortaya koyuyor ki bu da “flashover” olarak bilinen bir olay. Bununla birlikte, yıldırım çarpmasından kısa bir süre sonra, ancak parlama öncesinde, ıslak kafanın beyin katmanında ortalama %12,5 daha düşük bir elektrik akımı ve beyin bölmesinde kuru kafaya göre %32,5 daha düşük bir spesifik enerji vardı. Ekip, bu durumun daha önceki deneylerde ıslak hayvanlar arasında artan hayatta kalma oranının arkasında olabileceğini ifade etti.
Ekip, ıslak kafada yıldırım çarpması sonrası kafa derisinde delikler veya çatlaklar gibi daha az hasar belirtisi görüldüğünü belirtip, ancak daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Machts, “Bu sonuçlara dayanarak [örneğin] başlığın etkisini ölçmek için daha fazla baş modeli oluşturmayı planlıyoruz ve kafadaki akımı daha da azaltmak için optimum bir başlık için malzeme araştırabiliriz. Bu, barınak bulamayan yürüyüşçülere kesinlikle yardımcı olabilir” dedi.